​​​​​​Mülk sahibinden yetki almadan müÅŸteriyle sözleÅŸme yapıp taşınmazı gösteren emlak danışmanı ücrete hak kazanır mı?​​
​
YARGITAY: Bir emlak danışmanı, mal sahibinden yetki almamış olsa dahi müÅŸteriyle yer gösterme sözleÅŸmesi yaparak taşınmazı göstermiÅŸse, satışı baÅŸka emlak danışmanı yapmış olsa dahi müÅŸteriden ücret almaya hak kazanır. (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas:2021-243 Karar:2022-1283 Karar Tarihi:11.10.2022)​
​
KARARIN ÖZETİ:
MüÅŸteri (davalı), bir emlak danışmanı (davacı) ile yer gösterme tutanağı imzalamış ve emlak danışmanı ona taşınmazı göstermiÅŸtir. Mülk sahibi baÅŸka bir emlak danışmanına yetki vermiÅŸ ve davalı müÅŸteri taşınmazı o emlak danışmanı aracılığıyla satın almış ve ona komisyon ücreti ödemiÅŸtir. Davacı (ilk emlak danışmanı) ücret talebinde bulununca davalının reddetmesi üzerine konu yargıya taşınmıştır. Yargıtay, davacı emlak danışmanıyla malik arasında yetki sözleÅŸmesi olmasa dahi davacının davalı alıcıyla yaptığı sözleÅŸmenin geçerli olduÄŸuna ve ona sözleÅŸmede yazılı komisyon ücretini (%4 + KDV) ödemesi gerektiÄŸine karar vermiÅŸtir.
​
Bu kararın ilginç yanı ÅŸudur: ilk emlak danışmanı mülk sahibinden yetki almadan müÅŸteriyle yer gösterme sözleÅŸmesi imzalıyor ve taşınmazı gösteriyor. Satışı ise daha sonra mülk sahibinden yetki alan diÄŸer bir emlak danışmanı yapıyor. MüÅŸteri, yetkili emlak danışmanına zaten ücretini ödemiÅŸ ancak Yargıtay ilk (yetkisiz) danışmana da ödeyeceksin diyor.
Kararı bu yüzden tartışmalı buluyorum çünkü burada müÅŸteriye emlak danışmanının o taşınmazla ilgili yetkisi olup olmadığını araÅŸtırma ödevi yüklenmiÅŸ oluyor. MüÅŸteri, ilk danışmanın yetkisiz olması halinde taşınmazı yetkili ikinci danışman aracılığıyla satın aldığında her iki danışmana da ücret ödemek zorunda kalıyor. Hayatında bir veya birkaç kez bu iÅŸlemi yapan ve iÅŸin hukuki yönüne vakıf olmayan ve bir kiÅŸiye (müÅŸteriye) böyle bir ödev yüklenmesinin doÄŸru olmadığı kanaatindeyim.
Kanaatimce, mülk sahibinden yetki almadan müÅŸteriyle sözleÅŸme imzalayan/yer gösteren bir emlak danışmanı ücrete hak kazanmamalıdır.
KARARIN TAM METNİ :
“1. Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine iliÅŸkin karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuÅŸ, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiÅŸtir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereÄŸi görüÅŸüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili; müvekkilinin emlak komisyoncusu olduÄŸunu ve davalı ile aralarında simsarlık sözleÅŸmesi yapıldığını, buna göre müvekkilinin %4 oranında komisyon ücreti almasının kararlaÅŸtırıldığını ancak davalının müvekkilini saf dışı bırakarak taşınmazın alımını gerçekleÅŸtirdiÄŸini ve sözleÅŸme gereÄŸi ödemesi gereken 19.588TL ücreti ödemediÄŸini, ücretin tahsili amacıyla baÅŸlatılan icra takibine davalının haksız ÅŸekilde itiraz ettiÄŸini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiÅŸtir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili; davacının herhangi bir simsarlık hizmet vermediÄŸini, sadece yer göstermekle ücrete hak kazanılamayacağını, taşınmazın satılmasına aracılık konusunda malikten yetki almamış olmasına raÄŸmen böyle bir yetkisi varmış gibi internet ilanı verildiÄŸini, ücrete hak kazanamadığını ve kötü niyetli olarak icra takibi baÅŸlattığını belirterek davanın reddini savunmuÅŸtur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
6. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2014 tarihli, 2013/281 E., 2014/435 K. sayılı kararı ile; davalının sözleÅŸmeyi kabul ettiÄŸi ancak taşınmaz maliki ile davacı arasında herhangi bir simsarlık sözleÅŸmesi bulunmaması, malikin davacıya satış konusunda yetki vermemiÅŸ olması nedeniyle yetkili emlakçı ile irtibata geçtiÄŸini ve bu emlakçı aracılığıyla satışın gerçekleÅŸtiÄŸini, simsarlık ücretinin de dava dışı emlakçıya ödendiÄŸini savunarak buna iliÅŸkin makbuzu dosyaya sunduÄŸu, dinlenen davalı tanıklarının bu savunmayı doÄŸruladıkları, davacının alım satım nedeniyle herhangi bir katkısı yahut tarafları bir araya getirmesinin söz konusu olmadığı, ücrete hak kazanabilmesi için simsarın tarafları bir araya getirerek taşınmaz alım satımına aracılık etmesi gerektiÄŸi, yapılan sözleÅŸme gereÄŸince davacı tarafından davalıya taşınmaz gösterilmiÅŸse de taşınmaz malikinin yetki verdiÄŸi emlakçı olmadığından alım satıma aracılık edilemediÄŸi, bu durumda davalının sözleÅŸmeye aykırı davrandığından söz edilemeyeceÄŸi ve yer göstermenin tek başına simsarlık ücretine hak kazandırmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiÅŸtir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuÅŸtur.
8. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28.11.2017 tarihli ve 2015/25715 E., 2017/11645 K. sayılı kararı ile; “…1-Dava, tellallık sözleÅŸmesinden kaynaklanan ücretin tahsili istemine iliÅŸkindir. Mahkemece, tellallık ücretine hak kazanmak için tarafları bir araya getirmek ve taşınmaz alım satımına aracılık etmek gerektiÄŸi, davalının dava dışı taşınmaz sahibinin muvafakatinin bulunmaması nedeni ile davaya konu taşınmazı daha sonradan baÅŸka bir emlakçı aracılığı ile satın aldığını, davacının yetkili emlakçı olmadığını ispat ettiÄŸi gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiÅŸtir. Davacı emlakçı ile davalı arasında imzalanan “satılık emlak görme zaptı” baÅŸlıklı belgede “söz konusu emlağın kendim, birinci derecede akrabam veya baÄŸlı bulunduÄŸum ÅŸirket ve ortakları tarafından satın alındığını kendiliÄŸinden bildirmez ve gerekli hizmet bedelini ödemezsem ve bu durum sonradan ortaya çıkarsa satın alma bedelinin %4+KDV sini faiz ve zarar ziyan tazminatıyla birlikte adı geçen emlak danışmanlığına ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum” ÅŸeklinde açıklama bulunduÄŸu ve davacı ile davalı tarafından imza edildiÄŸi görülmektedir. Taraflar arasında imzalanan sözleÅŸme altındaki imzaya davalının bir itirazı bulunmamaktadır. Bu nedenle sözleÅŸme tarafları baÄŸlar, sözleÅŸmede dava dışı malikin imzasının bulunmaması ve tellala yetki vermemesinin sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Davacı imzaladığı sözleÅŸmenin sonuçlarına katlanmak zorundadır. Hal böyle olunca, sözleÅŸme içeriÄŸinin deÄŸerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı ÅŸekilde davanın reddine karar verilmiÅŸ olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aÅŸamada incelenmesine gerek görülmemiÅŸtir…” gerekçesi ile karar bozulmuÅŸtur.
Direnme Kararı:
9. ... Asliye Hukuk Mahkesinin 06.12.2018 tarihli ve 2018/421 E., 2018/689 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiÅŸtir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiÅŸtir.
II. UYUÅžMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuÅŸmazlık; somut olay bakımından taraflar arasındaki simsarlık sözleÅŸmesinin simsarın bilgisi dışında satışın gerçekleÅŸtirilmesi durumunda simsarlık ücretinin ödeneceÄŸine iliÅŸkin hükmünün iÅŸlerlik kazanıp kazanamayacağı, buradan varılacak sonuca göre davalının simsarlık ücretinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. UyuÅŸmazlığın çözümünde öncelikle simsarlık sözleÅŸmelerine kısaca deÄŸinilmesi yerinde olacaktır.
13. SözleÅŸme iliÅŸkisine girmek isteyen tarafların birbirlerini bulmaları, çeÅŸitli sebeplerden dolayı güçlük arz eder. Bu güçlüÄŸü ortadan kaldırmak, sözleÅŸme yapmak isteyen kiÅŸileri bir araya getirmek, sözleÅŸmenin yapılabilmesi için uygun bir ortam hazırlamak üzere simsar (tellal) denilen aracıdan yararlanılır (Arkan, Sabih: Ticari İşletme Hukuku, 19. Baskı, Ankara 2014, s. 190; Cevdet, Yavuz: Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, 10. Baskı, İstanbul 2012, s. 1312; Yıldız, Åžükrü: Taşınmaz Simsarlığı SözleÅŸmesinin Åžekli Ve Åžekle Uyulmamasının Hukuki Sonuçları, Cevdet Yavuz’a ArmaÄŸan, s. 3046, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/373685 - eriÅŸim tarihi 03.06.2022).
14. Taraflar arasında bir sözleÅŸme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlenen ve bu sözleÅŸmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazanan kiÅŸi olarak tanımlanan (Türk Hukuk Lûgatı, Ankara 2021, C. 1, s. 991) simsarlık yürürlük tarihi itibariyle somut uyuÅŸmazlıkta uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 520 ve devam maddelerinde düzenlenmiÅŸtir.
15. Kanun koyucu 520. maddede simsarlık sözleÅŸmesini “simsarın taraflar arasında bir sözleÅŸme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiÄŸi ve bu sözleÅŸmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleÅŸme” olarak tanımlamış, maddenin ikinci fıkrasında bu sözleÅŸmelere kural olarak vekâlete iliÅŸkin hükümlerin uygulanacağını, üçüncü fıkrada ise taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleÅŸmelerinin, yazılı ÅŸekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağını belirlemiÅŸtir.
16. Kanun’un 521 ve devamı düzenlemelerine göre, simsarın ücret alacağının doÄŸumu için ÅŸu ÅŸartların birlikte gerçekleÅŸmesi aranır:
a) Simsarın aracılık ettiÄŸi asıl sözleÅŸmenin iÅŸ sahibi (vekâlet veren) ile üçüncü kiÅŸi arasında kurulması gerekir. Bu ÅŸart, iÅŸ sahibinin, kendisine teklif olunan üçüncü kiÅŸilerle sözleÅŸme yapmayı sebepsiz olarak reddetmesi hâlinde de gerçekleÅŸmiÅŸ sayılmalıdır. Bu konu, TBK’nın 175. maddesinin kapsamı çerçevesinde deÄŸerlendirilmelidir. Fakat asıl sözleÅŸmenin geçerli olarak kurulması lazım ve yeterli olup ücret alacağının doÄŸumu için, bu sözleÅŸmenin ifa edilmesi gerekmez. Geciktirici ÅŸarta baÄŸlı olarak yapılmış sözleÅŸmelerde, ÅŸartın gerçekleÅŸmesi beklenmelidir. Bu düzenlemeyi getiren TBK m. 521/1 hükmü, emredici nitelik taşımaz. Taraflar, asıl sözleÅŸme kurulmamış olsa bile, ücret ödenmesini kararlaÅŸtırabilecekleri gibi ücretin, sözleÅŸmenin ifa edilmesi hâlinde ödeneceÄŸini de kararlaÅŸtırabilirler.
b) Asıl sözleÅŸmenin kurulması ile simsarın faaliyeti arasında nedensellik iliÅŸkisi bulunmalıdır. TBK’nın 521/1. maddesi bu ÅŸartı, “yaptığı faaliyet sonucunda” sözleriyle ifade etmiÅŸtir. Bu ÅŸartın aksi de kararlaÅŸtırılabilir.
c) Kanun’un 523. maddesinde düzenlenen ve simsarın ücret ve giderlere iliÅŸkin alacağının kaybı sonucunu doÄŸuracak durumlardan birinin gerçekleÅŸmemesi gerekir.
17. Anılan mevzuat hükümlerinde kanun koyucu tellallık sözleÅŸmesinin genel hatlarını çizmiÅŸ olup tarafların sözleÅŸme serbestisi ilkesi gereÄŸi bu sınırlar dâhilinde hukukî iliÅŸkilerini ÅŸekillendirebileceklerdir (Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2018 tarihli ve 2017/13-621 E., 2018/1929 K. sayılı kararı).
18. Tüm bu açıklamalar ışığında Mahkeme ve Özel Daire arasındaki uyuÅŸmazlık incelendiÄŸinde; taraflar arasında “Satılık Emlak Görme Zaptı” baÅŸlıklı sözleÅŸme imzalanmış ve davalıya gösterilen dairenin satın alınması hâlinde satış bedelinin yüzde ikisinin KDV ile birlikte ödeneceÄŸi kararlaÅŸtırılmıştır. SözleÅŸmenin adı emlak görme ÅŸeklinde olsa da içeriÄŸinin simsarlık sözleÅŸmesi niteliÄŸinde olduÄŸunda tereddüt bulunmamalıdır.
19. Davalının bu taşınmazı davacı vasıtasıyla gezip gördüÄŸü sözleÅŸmeyle belirlendiÄŸi gibi davalı tarafça da inkar edilmemekle taraflar arasında çekiÅŸmesiz hâle gelmiÅŸtir.
20. Mal sahibinin satış konusunda davacı simsarı yetkilendirmiÅŸ olup olmaması da somut olayda alıcı-simsar arasındaki sözleÅŸme yönünden önem arz etmez. Zira mal sahibi satıcı ile simsar arasında satış konusunda aracılık etme yönünde ikinci bir iliÅŸkinin var olup olmadığı, ancak emlakçının satıcıdan da simsarlık ücreti isteyip isteyemeyeceÄŸi bir dava/uyuÅŸmazlık konusu olur ise tartışılır.
21. Bu aÅŸamaya kadarki sözleÅŸme hükümlerine göre davacının ücrete hak kazanabilmesi için önce dava konusu olan dairenin sahibine ulaÅŸması ve yukarıda da açıklandığı üzere tarafları bir araya getirerek bu faaliyete baÄŸlı ÅŸekilde satış sözleÅŸmesinin kurulması gerektiÄŸi açıktır. Daha açık bir anlatımla; sözleÅŸmenin yukarıda deÄŸinilen hükmü simsarlık ücretine ancak satıcıyla alıcının bir araya getirilmesi ve satışın da gerçekleÅŸmesi hâlinde hak kazanılacağına iliÅŸkin bir metindir ve elbette ki emlakçı satışı gerçekleÅŸtiremezse sırf yer gösterdiÄŸi için ücrete hak kazanamayacaktır. Zira yer gösterme tellallık faaliyetinin hazırlık iÅŸlemlerinden olup bu faaliyetler çerçevesinde neticenin elde edilememesi hâlinde salt yer gösterme iÅŸlemi nedeniyle herhangi bir hak/ücret iddiasında bulunulamayacaktır.
22. Ne var ki sözleÅŸmenin devamında taraflar, uyuÅŸmazlıkta asıl önemli olan bir baÅŸka kararlaÅŸtırmada bulunmuÅŸlar ve davalı, sözleÅŸme kapsamında gezdirilip gösterilen taşınmazın kendisi veya yakınları tarafından satın alınması hâlinde bu durumu kendiliÄŸinden simsara bildirmez ve gerekli hizmet bedelini ödemezse simsara satış bedelinin yüzde dördü oranında bedel ödeyeceÄŸini taahhüt etmiÅŸtir. Bu hüküm aslında, taşınmaz satın alma iradesiyle hareket ederek emlakçının yardım ve katkılarıyla bu süreci hızlandırmak isteyen muhtemel alıcı adaylarının, sözleÅŸmenin gerçekleÅŸtirilmesi yolunda aracılık hizmetlerinden istifade ettikten sonra ücrete hak kazanılacak aÅŸamaya gelindiÄŸinde, emlakçı aradan çıkarılarak satışı gerçekleÅŸtirmeleri suretiyle simsarın ücretinin ödenmemesi ihtimaline binaen kararlaÅŸtırılmış, ücrete ek olarak cezai ÅŸart niteliÄŸi de taşıyan, bir anlaÅŸma olup aksi yönde bir kararlaÅŸtırma bulunmadıkça yahut sözleÅŸme iptal edilmedikçe sözleÅŸme serbestisi ilkesi gereÄŸi geçerli ve taraflar için baÄŸlayıcıdır.
23. Davalı serbest iradesiyle bu taahhütte bulunmuÅŸ ve (baÄŸlayıcılığı konusunda herhangi bir süre de öngörülmeyen) sözleÅŸmeden iki gün sonra sözleÅŸme konusu taşınmazı satın almıştır. Davalı bu satış için mal sahibinin yetkilendirdiÄŸi bir baÅŸka emlakçıya simsarlık ücreti ödediÄŸi savunmasında bulunmuÅŸ ise de bu savunma somut olayda davalının sözleÅŸmeden doÄŸan sorumluluÄŸunu ortadan kaldırmamaktadır.
24. Satışa konu yerin davacı tarafından davalıya gösterilmiÅŸ yerlerden olduÄŸunda çekiÅŸme bulunmadığına ve yer göstermenin sonrasında sözleÅŸmedeki bu hükmün iptal edildiÄŸi iddia ve ispat olunmadığına göre mahkemece davalının sözleÅŸmeyle baÄŸlı olduÄŸu deÄŸerlendirilmeksizin yazılı ÅŸekilde davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
25. Nitekim Özel Daire de yerleÅŸik uygulamasıyla paralel bozma kararında aynı yöne iÅŸaret etmiÅŸ olup Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2020 tarihli, 2017/(13)3-588 E., 2010/1019 K., 04.02.2020 tarihli, 2017/13-543 E., 2020/64 K., 15.03.2017 tarihli, 2017/13-644 E., 2017/460 K. sayılı kararlarında da aynı ilke ve esaslar kabul edilmiÅŸtir.
26. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüÅŸmelerde; sözleÅŸmenin yer gösterme belgesi olarak imzalatıldığı ve satışa konu taşınmazın sahibinden aracılık yönünde yetki alınmamış olmasına raÄŸmen tesadüfen gösterildiÄŸi, alıcı ve satıcının emlakçı tarafından bir araya dahi getirilmediÄŸi, satışın sonradan malikin yetkilendirdiÄŸi emlakçı aracılığıyla gerçekleÅŸtirildiÄŸi, simsar alıcı ve satıcı arasında baÄŸ oluÅŸturacak ÅŸekilde hiçbir faaliyette bulunmamışken saf dışı bırakmadan söz edilemeyeceÄŸi, bu nedenle direnme kararının haklı ve yerinde olduÄŸu ve onanması gerektiÄŸi görüÅŸü ileri sürülmüÅŸ ise de bu görüÅŸ açıklanan nedenlerle Kurul çoÄŸunluÄŸu tarafından benimsenmemiÅŸtir.
27. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
28. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire kararında gösterilen sebeplerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Geçici Madde 3” hükmü atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereÄŸince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peÅŸin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanun’un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.10.2022 tarihinde oy çokluÄŸuyla ve kesin olarak karar verildi.
-KARÅžI OY -
Simsarlık (tellallık) sözleÅŸmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleÅŸme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiÄŸi ve bu sözleÅŸmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleÅŸmedir (TBK 520/1). Simsarlık sözleÅŸmesine, kural olarak vekâlete iliÅŸkin hükümler uygulanır (TBK 520/2). Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleÅŸmesi, yazılı ÅŸekilde yapılmadıkça geçerli olmaz (TBK 520/3).
Simsar (tellal) ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleÅŸme kurulursa ücrete hak kazanır (TBK 521/1). Simsarın faaliyeti sonucunda kurulan sözleÅŸme geciktirici koÅŸula baÄŸlanmışsa ücret, koÅŸulun gerçekleÅŸmesi hâlinde ödenir (TBK 521/2). Simsarlık sözleÅŸmesinde simsarın yapacağı giderlerin kendisine ödeneceÄŸi kararlaÅŸtırılmışsa, simsarın faaliyeti sözleÅŸmenin kurulmasıyla sonuçlanmamış olsa bile giderleri ödenir (TBK 521/3).
Bu hükümlerin sonucu olarak simsarlık (tellallık); ücretin zorunlu unsur olarak yer aldığı, konusunun sözleÅŸme yapılması olanağını hazırlamak veya sözleÅŸme yapılmasına aracılık etmek ÅŸeklinde iki türlü olabileceÄŸi, belirli konulu ve konusuna uygun iÅŸlemler gerçekleÅŸtirilince ücrete hak kazanılan, taşınmaza iliÅŸkin olması hâlinde yazılı ÅŸekilde yapılması gereken ancak diÄŸer hâllerde ÅŸekil koÅŸulu bulunmayan ve vekillik sözleÅŸmesi kurallarının uygulandığı bir sözleÅŸmedir.
Simsarlık iki ÅŸekilde gerçekleÅŸebilir. Fırsat gösterme simsarlığında; sözleÅŸmenin kurulması fırsatına ait bilginin saÄŸlanması söz konusu olur. Aracılık etme simsarlığında ise; aracılık simsarı iki tarafı bir araya getirmek ve olası düÅŸünce uyuÅŸmazlıklarını gidermek için uÄŸraÅŸmak zorundadır (Turgut Uygur, Borçlar Kanunu, Ankara 2003, C. 8, S.8975).
Davacının dayandığı “ Satılık Emlak Görme Zaptı ” baÅŸlıklı belgede “ aÅŸağıda adresi bulunan emlağı satın aldığım takdirde, satın alma bedelinin %2 + KDV’ sini hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum. Söz konusu emlağın kendime birinci derece akrabam veya baÄŸlı bulunduÄŸum ÅŸirket ve ortakları tarafından satın aldığımı kendiliÄŸinden bildirmez ve gerekli hizmet bedelini ödemezsem ve durum daha sonra ortaya çıkarsa satın alma bedelinin %4+KDV’ sini faiz ve zarar ziyan tazminatıyla birlikte adı geçen emlak danışmanlığına ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum ” ibareleri yer almaktadır.
Belge altına emlak gören olarak davalının ismi yazılmış altındaki emlak bilgisi yanına da imzası alınmıştır.
Dava dilekçesinin açıklamalar kısmında “ davalı satın almak üzere gayrimenkul aradığını bildirmiÅŸ ve bu konuda vekil edenimden aracılık hizmeti talep etmiÅŸtir. ” ve “ Davalı daha sonra bu daireyi vekil edenimi saf dışı bırakarak satın almıştır.” ifadeleri de dayanılan vâkıalar olarak yer almaktadır.
Dayanılan bu sözleÅŸme dayanılan vâkıalara iliÅŸkin davacı tarafın beyanlarıyla birlikte deÄŸerlendirildiÄŸinde tarafların sözleÅŸmelerin kurulmasındaki asıl iradelerinin ibaret olmayıp davalı alıcıyı satıcıyla bir araya getirip sözleÅŸmenin kurulmasına aracılık etmeyi de kapsadığı anlaşılmaktadır. Zira kendisini saf dışı bırakıldığından söz eden bir kimsenin beyanından kararlaÅŸtırılan aracılığının tamamlanmasına fırsat verilmediÄŸi ifadesi açıkça ortaya çıkmaktadır.
Tanık beyanlarıyla da davacının akdin kurulmasına aracılık etmediÄŸi açıkça anlaşılmıştır. Taşınmazın satın alındığı üçüncü kiÅŸinin gerek tanıklık beyanı gerekse emlakçı ile yaptığı dosyaya sunulan sözleÅŸme davacının akdin kurulmasına aracılıkla da yetkilendirilmediÄŸini ortaya koymaktadır.
Davacı sözleÅŸmenin kurulmasına aracılık etmiÅŸ olmadığından salt yer gösterme ile ücrete hak kazanmış deÄŸildir."(YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas:2021-243 Karar:2022-1283 Karar Tarihi:11.10.2022)​​​​
​​​
Avukat Tahsin TAÅžKIN / Bursa
​
